Queen Majesty Red Habanero & Black Coffee Acı Sos

Bir süredir yazılıp çiziliyor, konuyla ilgili konuşuluyor. Bana da her gün soruyorlar: Doğru mu, değil mi? Değil, desem de inanmıyorlar. Yok öyle bir şey, desem de inanmıyorlar. Demek ki hissediyorlar. Belki de haklılar. Evet, doğru: Queen Majesty Acı Sos Mahzeni’nde!

Yurt dışı gezileri yeni lezzetler denemek için kaçırılmaz bir fırsat. Ben de bu fırsatı yeni acı soslar tatmak için kullanıyorum. Ne var ki birkaç sene önceye kadar yurt dışına çıktığımda acı sos almak aklımda yoktu. Berlin’de market gezerken nasıl olduysa “Eve dönerken acı sos mu götürsem?” diye akıl ettiğimi hatırlıyorum. Fakat rafta Melinda’s gibi Türkiye’de bulamayacağım iyi bir marka dururken Tabasco Habanero almıştım (‘: İtiraf etmeliyim, aldığım en iyi karar değildi. Hatta Fireland Foods’un iş teklifini reddetmemle birlikte en büyük acemiliklerimden biridir, senelerdir pişmanlığını üzerimden atamadım. Bundan dolayıdır ki artık ne zaman farklı bir ülke gezsem ilk işim acı sos reyonunu keşfetmek oluyor.

Geçtiğimiz ağustos ayında ise Hollanda’daydım, birçok şehir gördüm. Sütten ağzım yandığı için bu sefer daha gitmeden nereden ne alacağımı kararlaştırdım. Queen Majesty Red Habanero & Black Coffee de bunların başında geliyor. Hollanda’da Queen Majesty bulabileceğiniz tek adres heatsupply.nl. Sadece Hollanda’da değil, Avrupa’da acı sos denince akla ilk gelen internet sitesi. Gayet geniş bir seçkileri olduğu için daha önceden belirlediğim 6 sosu buradan sipariş verdim. Peki, neydi Queen Majesty’yi diğer isimlerden ayıran?

Her şeyden önce Queen Majesty bir kadın girişimcinin, Erica Diehl’in, başarı hikâyesi. Kendimi henüz bir “feminist killjoy” olarak görmesem de erkeklerin domine ettiği acı sos endüstrisinde bu başarılı markanın arkasında bir kadın olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim. Kendini kanıtlamanın ne kadar zor olduğunu tahmin edemem. Başarılı diyorum çünkü internette Queen Majesty’nin acı soslarına karşı muhteşem bir sevgi duyuluyor. Lezzet noktasında neredeyse hiçbir fikir ayrılığına düşülmeyecek derecede bir hayran kitlesi oluşmuş. Bu hayranlar arasında Hot Ones programının sunucusu Sean Evans da var. Evans, dünyanın en iyi acı soslarını Queen Majesty’nin ürettiğini söyleyecek kadar iddialı. Tabii markanın kazandığı sayısız ödülden bahsetmiyorum bile. Tüm bu sebeplerden dolayı Red Habanero & Black Coffee “mutlaka denenmesi gerekenler” listemdeydi ve bugün sitede bir Queen Majesty’ye yer veriyor olmaktan çok memnunum.

Erica Diehl kendi markasını kurmadan önce 15 yıl boyunca sabahları grafik tasarımcı, akşamları ise DJ olarak çalışmış. Ne kadar iyi bir grafik tasarımcı olduğunu kendi tasarladığı etiketlere bakarak karar verebilirsiniz. Şahsen Queen Majesty bir acı sos şişesi üzerinde gördüğüm en şık etiketlere sahip. İnsanı koleksiyonerliğe başlatacak cinsten. Fotoğraflardan bile etkileyici duran etiketin ilginç bir özelliği de dokusu. Normalde bu kadar detaya inmem ama hayatımda ilk kez bir sosu elime aldığımda özel hissettim. Mat, yumuşak, silikonvari bir kâğıt kullanmışlar. Etiket satar. Ve sanıyorum, “premium” diyebileceğimiz markalar arasında bu tür kaliteli etiketler hazırlamak bir şart olarak görülüyor. Bu yorumu elimdeki Bravado ve Torchbearer gibi üst seviye markaların aynı tip etiketi kullanmasından yola çıkarak yapıyorum. Bu isimlerin acı sosları çok pahalı. Hâliyle, müşteriler ödedikleri fiyatın karşılığını almak istiyor. Türkiye’de de markalaşmaya elverişli üreticiler var. İleride bu tarz detayları ülkemizde de göreceğimizi umuyorum.

New York’ta üretilen bu sos katkısız ve doğal olması ile de ön plana çıkıyor. Esasında yeni bir şey duymayacaksınız, Ayşe Teyze’nin kışlık hazırladığı acı sostan hiçbir farkı yok. Ancak ABD’de renklendirici ve koruyucu gibi katkı maddesi içeren gıda ürünleri fazla olduğundan bir acı sosun organikliğine dikkat çekilmesine şaşırmamak lazım. Queen Majesty’nin ürettiği bütün acı soslar şeker ilavesiz, glütensiz, GDO’suz, vegan, el yapımı ve tamamen doğal. Her fırsatta bu etiketleri vurgulamayı ihmal etmiyorlar. Yalnız, sosu tattığınız zaman bütün içeriğin özenle seçilmesine teşekkür ediyorsunuz. O da ayrı bir mesele.

Yazıyı bu kadar uzattığıma göre uzatmamın nedenini duymak hakkınız: Queen Majesty Red Habanero & Black Coffee hiç kuşkusuz bütün övgüleri hak ediyor. Ben yazmıyorum, sos yazdırıyor. Ve böyle bir acı sosa ne yazılsa az gelir. Kaç gündür farklı yemeklerle birlikte tüketiyorum ve hangi yemekle birlikte yediysem hepsini leziz bir tabağa çevirdi. Özellikle sulu yemeklere ve çorbalara inanılmaz yakışıyor. İnanır mısınız, uzun zaman sonra yediğim yemekten keyif aldım, hayatta olduğumu hissettim. Gerçekten bir an duraksadım ve alnımdan terler akarken “Şu an yemek yiyorum.” dedim. Bir şişe daha ilk günden yarısına gelir mi? Bu kadar iyi olmak zorunda mıydı?

İnternette dönen bir muhabbet vardır; Fatih Sultan Mehmet hayatında hiç domates yemedi, denir. Hatta domatesin yanında patates ve biber gibi ana vatanı Amerika kıtası olan yiyecekleri de hiç yemediğini söylerler ve ne kaçırdığına üzülürler. Şimdi düşünüyorum da, Fatih Sultan Mehmet hayatında hiç Queen Majesty de yemedi. Hiç patlıcan kebabına Red Habanero & Black Coffee dökmedi. Biz ise hasbelkader her çeşit acı sosa ulaşabilen ilk nesliz. Bizden öncekilerin neler kaçırdığını bir düşünün. Hayat çok garip.

Biraz tereddüt etsem de Queen Majesty’yi tat sıralamasında zirveye yerleştirdim. 8 aydır tepede yer alan ve gönlümde taht kuran Padronero Köfteor, tereddütümün başlıca nedeni. İki sos da çok özel, daha önce benzerleriyle tanışmadım. Fakat tat profilleri birbirinden çok farklı. Padronero daha ağır bir sosken Queen Majesty tattığım en hafif acı soslardan. Red Habanero & Black Coffee’nin en beğendiğim yanlarından biri de bu oldu. İçerisinde kahveyle demlenmiş beyaz sirke, filtresiz elma sirkesi ve balzamik sirke olmak üzere üç çeşit sirke olmasına karşın hiçbirinin ağırlığı hissedilmiyor. Aksine, özellikle elma sirkesi ağızda çok hoş bir tat bırakıyor. Burada umami tadın yakalanmaya çalışıldığı aşikâr.

Sosun üzerindeki “black coffee” ifadesini görünce heyecanlanmış olabilirsiniz, zira ben de kahveli bir acı sos deneyeceğim için beklentilerimi yükseltmiştim. Gerçek şu ki kahveyi sadece beyaz sirkeye tadını vermesi için kullanmışlar. O kahve çekirdekleri sirkenin içinde kaç gün bekledi bilmiyorum ama maalesef ne tadını ne de kokusunu geçirebilmiş. Sosu deneyen bazı kişiler ise en sonda hafif bir kahve tadı aldıklarını söylüyor. Herkesin farklı tatlar alması muhtemel çünkü Queen Majesty soslarını haftalık üretiyor. Dolayısıyla bendeki şişede silik olan kahve tadı sizin şişenizde daha keskin olabilir.

Sostaki sert tat kahveden ziyade zencefil ve sarımsak ile sağlanmış. İlk tattığınızda tatlı soğanın ve sirkenin hafif ekşi ve meyvemsi tadı geliyor. Bahsettiğim sert tada geçiş ise göz açıp kapayıncaya gerçekleşiyor. Siz elma sirkesinin tadını çıkarmak isterken zencefil ve sarımsak dümeni devralıyor. Kullanılan malzemeler gerçekten çok taze. Sosun içerisine ne gireceği çok iyi hazırlanmış. İyi bir sos ile kötüyü ayırt etmek için onlarca acı sos denemenize gerek yok. Özenle hazırlanmış kaliteli bir acı sos kendini tanıtır. Piyasadaki katkı maddeli ve ekstraktlı sayısız üreticiye karşılık Queen Majesty’nin sosundaki tazelik ve ferahlık ise onun rüşdünü kesinlikle ispatlar nitelikte.

Sarımsak bir acı sosun en büyük dostu. Ağzım yanarken aldığım sarımsak tadını hiçbir şeye değişmem. Red Habanero & Black Coffee’de yanarken sarımsakla birlikte elma sirkesini de hissediyorsunuz. Hiç beklemediğim derecede iyi bir ikili olmuşlar. Üstelik ağzınızı şenlendirmek için kırmızı habanero biberi kullanılmış. Bu hıçkırtacak bir acı değil fakat “Yandım Allah!” dedirtecek kadar acı. Habaneronun tohumları sosta bırakıldığı için acısı daha şiddetli geliyor. Sosun kıvamının yoğun olması da acıyı hissetmeniz açısından bir artısı. Acısı bende, garip bir şekilde, en çok dudaklarıma ve damağıma tesir etti. Yedikten dakikalar sonra bile dudaklarımın çevresi sızlıyordu. Bu, acı soslarda nadir rastladığım bir durum.

Queen Majesty Red Habanero & Black Coffee her kuruşunu hak ediyor. Dünyada henüz ismini bile duymadığımız çok lezzetli acı soslar var ancak bildiklerimiz arasından Queen Majesty en iyi üreticilerinden biri. Markanın her hafta taze olarak hazırladığı üç acı sosu var: jalapeno, tekila ve misket limonlu; scotch bonnet ve zencefilli; habanero ve kahveli. Birini tattık, kaldı iki (: Hepsiyle tanışmak için can atıyorum. İlk fırsatta bulabildiğiniz çeşitleri denemeniz içten tavsiyemdir.


Acı: 8,5
Tat: 9,5

İnceleme

Henüz yorum yok.

İlk yorum yazan siz olun “Queen Majesty Red Habanero & Black Coffee Acı Sos”

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Nereden Alırım?

Heatsupply‘da Queen Majesty Red Habanero & Black Coffee Acı Sos 148ml fiyatı: 9,95 EUR (Ağustos 2022)

İçindekiler

Kahveyle demlenmiş beyaz sirke, tatlı soğan, kırmızı çan biberi, kırmızı habanero, filtresiz elma sirkesi, sarımsak, zencefil, natürel sızma zeytinyağı, tuz, baharatlar

Scoville Değeri

~ 14,000 SHU