Acı sosların şiddetini anlatmak için markalar çeşitli tabirlere başvurabiliyor. Mevzubahis dünyanın en acı biberlerinden Carolina Reaper olunca Dipit, %80‘ini bu biberin oluşturduğu sosuna “Drakula’nın nefesi” ismini vermiş. Romanyalı bir acı sos markasının kendi kültüründen, kan emen bir vampirin ismini kullanması korkunç olduğu kadar hoş bir detay. Benim gibi Henri Coandă Havalimanı’na adım atan turistleri Duty Free’de karşılayan Dracula’s Breath, kan temalı etiketine ek olarak fermente olmasıyla da dikkatimi çekti. Büyük umutlarla 20 Euro vererek Kont Drakula tarafından kazıklanmayı göze aldığım sosun beklentilerimi fazlasıyla karşıladığını gönül rahatlığıyla söyleyebilirim.
Dipit’in misyonu katkısız ve koruyucusuz acı soslar üretmek. Dracula’s Breath’in içeriği de sadece Carolina Reaper, sirke, sarımsak, soğan, tuz ve sudan oluşuyor. 3 haftalık bir fermantasyon süreci geçiren sosta lezzetler adeta katmanlaşmış. Ancak ilk tattığımda hissettiğim şey sadece acı oldu. Biber ağzımı o kadar yaktı ki ne yapacağımı şaşırdım, nefes alamadığımı sandım. Dilim her bir noktasına iğne batırılıyormuşçasına sızladı. Fakat acıya alıştıkça biberin ve sirkenin tadını çıkarmaya başladım. Carolina Reaper’ın çok lezzetli bir biber olmasının yanında içerik temiz olunca sos ev yapımı hissi veriyor. İçerisindeki biber tohumları ise pastanın üstündeki çilek. Soğan ve sarımsağın ağızda kalan tat olması da çok hoşuma gitti. Her şeyiyle oldukça sade ve başarılı bir acı sos. Şehir merkezinde yarı fiyatına bulabileceğinizi unutmayın (:
Acı: 9,5
Tat: 9
İnceleme
Henüz yorum yok.